top of page

Hukuk Akademisi Aile Hukuku Eğitim Semineri Gerçekleşti!

Boşanmanın hukuki süreci, mal rejimi davaları ve velayet konularının ele alındığı Aile Hukuku Eğitim Semineri 25 Ekim tarihinde Selçuk Üniversitesi Hukuk Fakültesi Konferans Salonunda öğrencilerin katılımıyla gerçekleşti.

Av. Altın Mimir, Av. Tuğçe Nermin Türk ve Av. Elife Kazancı’nın davetli olduğu seminerimizin açılış konuşması Hukuk Akademisi Topluluk Başkanı Furkan Cenger tarafından yapıldı.

Boşanmanın Hukuki Süreci başlıklı konuşmayla gerçekleşen ilk oturumda Av. Altın Mimir, öncelikle boşanma ile ilgili yerleşik algıları ele alarak bunları bir hukukçunun nasıl yorumlaması gerektiğini örneklendirdi. Kadın ve erkek eşitliğine dayanan ve tarafların uzlaşmasına odaklanmış bir yaklaşımın avukat ve müvekkillerin boşanma süreci ve süreçten sonraki hayatlarına getireceği yararlardan bahsetti. Anlaşmalı olarak gerçekleştirilen boşanmalar ile çekişmeli davaların farkını açıkladı.

Konuşmasına boşanmanın hukuki süreciyle devam eden Mimir, boşanmadan önce alınan tedbirler, boşanma sürecinde avukatın dikkat etmesi gereken hususlar ile ilgili deneyimlerini aktardı. Özellikle hukuktaki teori ve pratik ayrımına dikkat çekerek lisans eğitiminde verilen teorik bilgilerle avukatlık mesleğinde süreç boyunca gözlemlenen pratik farklılıkları dinleyiciler ve diğer katılımcılarla paylaştı. Avukat adaylarına yürütecekleri işlemleri mümkün olduğunca yazılı olarak ilerletmelerini ve her aşamada müvekkille irtibat hâlinde bulunmalarını tavsiye etti. Ayrıca dava dosyasında yer alacak dilekçelerin bir senaryo kadar kusursuz olması gerektiğini, ancak diğer yandan avukatın sunduğu her olayda en önemli unsurun kanıt olduğunu, tarafların iddia ve savunmalarında dürüstlük esasının kanunda açık bir hüküm olarak belirtildiğini hatırlattı.

İkinci oturum Mal Rejimi Davaları başlıklı oturum ile başladı. Anlatımına boşanmanın doğasını açıklayarak başlayan Av. Tuğçe Nermin Türk, mal rejimi davalarının boşanma sürecindeki yerini vurguladı. Mal rejimleriyle ilgili geçmiş yıllarda gerçekleşen değişiklikleri de hatırlatan Türk, kanun değişikliklerinin malların tasfiyesine olan etkisinden bahsetti. Mal rejimi davalarında önem taşıyan tarihleri, yetkili mahkemeleri ve hangi malların tasfiyeye dahil edileceğini dinleyicilerle paylaştı. Hukukumuzda yasal mal rejimi olarak belirlenmiş edinilmiş mallara katılma rejimini detaylıca açıklayan Türk, konuyla ilgili kanun maddelerini ve örnek Yargıtay kararlarını paylaşarak etkili bir anlatım gerçekleştirdi.

Üçüncü oturum Av. Elife Kazancı’nın Aile Hukukunda Ortak Velayet başlıklı konuşmasıyla gerçekleşti. Konuşmasına başlarken boşanma davalarında avukatın rolüne değinen Kazancı, avukatın müvekkille iletişiminde doğru sorular sorup yol gösterici bir rol oynaması gerektiğini ve bir avukatın neyi bilmesi gerektiğini biliyor olmasının önemini vurguladı. Süreci başarılı bir şekilde yürütmek için tarafları açık bir iletişime yönlendirmenin de büyük bir paya sahip olduğunu açıkladı. Bunun dışında, avukatlık yaparken konuya, kavramlara ve doktrine hâkim olunmasının şart olduğunun altını çizdi. Süreci doğru yönetmenin yanı sıra; tarafların uzlaştırılmasının, anlaşma yoluyla boşanmanın tarafların hayatlarına devam etmesi konusunda getireceği kolaylıklardan bahsederek arabuluculuğun ve uzlaşmanın sosyal boyuttaki önemini belirtti. Konuşmasına velayet konusuyla devam eden Kazancı, ortak velayetin yeni bir kavram olduğunu, kısa zaman öncesine kadar ülkemizde velayetin yalnız bir tarafa bırakılması gerektiği görüşü hâkim iken uluslararası gelişmeler sonucu ortak velayetin 2016 yılından beri ülkemizde de uygulama alanı bulduğunu açıkladı.

Ortak velayetin, velayet hakkına anne ve babanın eşit olarak sahip olduğu fikrine dayandığının altını çizen Kazancı, elbette uygulamada en önemli unsurun çocuğun üstün yararı olduğunu belirtti. Konuşması sırasında kendi avukatlık sürecinde yaşadığı deneyimleri dinleyicilerle paylaşarak boşanma konusunda özellikle ülkemizde rastlanan farklılıkları da dile getirdi.

Her oturum sonunda dinleyicilerin sorularının cevaplandırıldığı seminerimizin sonunda davetli konuşmacılarımıza plaket takdimi ve fotoğraf çekimi yapıldı.

Boşanmanın en az evlenme kadar normal olduğu, gündelik hayatın, dolayısıyla aile kurumunun da hukuki açıdan sürekli değişime uğradığı, ayrıca iyi bir avukatın donanımlı ve konuya hâkim bir yapıya sahip olması gerektiği; bunların yanı sıra, uzlaşma kültürünün tüm davalarda çok önemli bir konuma sahip olduğu, iyi bir avukatın süreci de iyi yöneteceği genel olarak vurgulanan meselelerdi. Aile hukukunun herkesi ilgilendiren bir konu olarak toplum hayatında sahip olduğu önem göz önünde bulundurulduğunda Hukuk Akademisi oldukça faydalı bir eğitim gerçekleştirdi.


Bildiren: Yüsra Muslu

40 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör
bottom of page