top of page

Saadet Zinciri Dolandırıcılığı

*Emre LAÇİN


Bu yazımda özellikle ülkemizde birçok mağduru bulunan bir dolandırıcılık türünden bahsetmek istiyorum. Piramit Satış denen güvene dayalı bu dolandırıcılık oyunu halk arasında saadet zinciri olarak da biliniyor ve Ponzi şeması olarak da adlandırıldığı da oluyor. Öncelikle bu dolandırıcılığın ne olduğuna bakalım.


Piramit satışlar 6502 Sayılı TKHK m. 80 hükmünde şu şekilde düzenlenmiştir;


(1) Piramit satış; katılımcılarına bir miktar para veya malvarlığı ortaya koymak karşılığında, sisteme aynı şartlar altında başka katılımcılar bulma koşuluyla bir para veya malvarlığı kazancı olanağı ümidi veren ve malvarlığı kazancının elde edilmesini tamamen veya kısmen diğer katılımcıların da koşullara uygun davranmasına bağlı kılan, gerçekçi olmayan veya gerçekleşmesi çok güç olan kazanç beklentisi sistemidir.


(2) Piramit satış sisteminin kurulması, yayılması veya tavsiye edilmesi yasaktır.


(3) Bakanlık, piramit satış sistemleri ile ilgili gerekli incelemeleri yapmaya ve varsa elektronik sistemin ülkemizde durdurulması dâhil ilgili kamu kurum veya kuruluşlarıyla iş birliği içinde gerekli önlemleri almaya yetkilidir.


Piramit satış hükmünde yapılan tanımlamadan daha kısasını yapmak istersek “katılımcılara belli bir miktar para karşılığı o miktarın daha fazlasını kolay bir şekilde kazanma arzusunu satma” diyebiliriz. Bu sistem katılımcısına neye para yatırdığını bilmeksizin yatırdığı paranın birkaç kez karşılığını aldıktan sonra çevresine bundan bahsetmesi ve onları da piramidin içine dahil etmesiyle başlıyor. Katılımcılar bu şekilde arttıktan sonra bir noktada gelen gelir azalmaya ve hiç gelmemeye başlıyor. Büyük paralar kazanma umuduyla bu işe giren insanlar elindeki parayı da kaptırdıktan sonra piramit çöküyor. Kazananı ise piramidin tepesindeki dolandırıcılar oluyor.


Dünyadaki ilk piramit sistemi örneği 1920 yılında ABD'de Charles Ponzi tarafından oluşturulmuş. Ponzi önce arkadaşlarından 150 dolar yatırmaları karşılığında %50'sini 90 gün içinde geri vereceğini vaat etmiş. Bu şekilde diğer arkadaşlarını ve onlar da kendi çevrelerini işe dahil ettiğinden Ponzi 9 ayda 9 milyondan fazlasını kazanmış. Katılımcılara yatırımlarının on katı kadar borçlanmış ve dolandırıcılıktan tutuklanmış. Piramit sisteminin diğer bir adının da “Ponzi Şeması” olması da buradan gelmektedir.


Türkiye olarak biz bu dolandırıcılıkla 1990'ların sonunda Kenan Şeranoğlu'nun “TİTAN Saadet Zinciri” ile tanıştık. İlk olarak karşılaşmamız 1997 yılında Kenan Şeranoğlu'nun doğum gününün Türk medyasında yankı bulmasıyla oldu. Üyelerin şikâyetleri, açılan davalar ve süren soruşturmalar sürecinde 385.700 Alman Mark'ını Polger Cens adlı şahıs yurt dışına kaçırmaya çalışırken İzmir Atatürk Havalimanında yakalandı. Dava sürecinin sonunda Kenan Şeranoğlu TCK 77. maddesinde düzenlenen hüküm gereğince 25 yıl 10 ay hapis cezası, 22 milyar 798 milyon 311 bin 569 lira para cezasına çarptırıldı. Organizasyon ise 1998 yılında devlet müdahalesiyle kapandı. Saadet zincirinin kurucuları "şartla salıverme ve cezaların ertelenmesine" ilişkin yasadan yararlanarak Şubat 2008'de Eskişehir Cezaevi'nden tahliye oldular. Son dönemde ise Çiftlik Bank sistemi gibi piramit sistemlerinin sürdüğünü ve halen bu sistemlere umut bağlayıp ne yazık ki sonunda mağdur olan kitleler olduğunu görüyoruz. Devlet tarafından düzenlemeler oluşturulurken biz vatandaşlar olarak da kolay para kazanmak adına bu tür oyunlara bel bağlamayıp dikkatli olmalıyız.


Kaynakça:



298 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör
bottom of page